EY BEBEK - KAMİL BAKİ

Bir çocuk doğar

Fırtınalı gecelerden birinde

Binlerce tohum düşer o an
Dağlara
Taşlara

Bahar olur bir anda yüreğim
Bahar olur bir anda avuçlarım
Renk renk çiçekler toplar getiririm sana
El değmemiş bahçelerden

Kiminin adı sevgidir
Kiminin adı
Umut

Öyle güzeldir ki
Dokunmaya kıyamaz insan

Ağlama bebek
Ağlama
Yükün ağır
İnan ki mutluluğun büyük
Çok büyük

Sen de şahit olacaksın
Yaşadıkça
Avuçlarında
Bir dünya saklı olduğuna

Gül artık
Gül biraz

Geceler
Güne gebedir her zaman
Günlerin sonu gece olsa da

Ey bebek
Unutma sakın
Ne benim sana verebileceğim
Bir başka dünya var
Ne de senin
Başını alıp gidebileceğin
Başka bir diyar

Ey bebek
İnan ki
Sensin
Bu hayatın
İlk ve son harfi

DEV AYNASI

 Tanrım

Sana şükürler olsun

Benim

bugün de karnımı doyurdun

yarın da doyuracaksın biliyorum

Hiç mi hiç 

kaygım yok gelecekten

Fazlasını istemiyorum
inan senden

Biliyorum

-yanımda yakınımda

yatağa

aç giren insanlar varken-
hakkım da yok

böyle bir şeyi istemeye
senden

Sen hepimize
fazlasını veriyorsun

Ve
biliyorum
-ne olursa olsun-
yine vereceksin

Bizlerse
ne paylaşmasını
ne bölüşmesini biliyoruz

Bir haltmışız gibi
hikmeti kudreti
hemen
kendimizde buyuruyoruz
böbürlenerek

Yazıklar olsun
 bize

Sokaktaki
şu
kedi köpekler kadar
bile
olamıyoruz

Sonra da
arsız ve yüzsüzce
kendimizi
Canlıların
en mükemmeli
olarak tanımlıyoruz

Sanırım
dev aynası dedikleri
bu olsa gerek

UŞŞAK MAKAMINDAN BİR ŞARKI / Kamil Baki

İzaleişüyu olmuyor

Be aşkta

Yüzde elli senin

Yüzde elli benim

Tuhaf değil

Mi

Belki değil

Belki tuhaf

Kimsenin

Bildiği falan yok

Boş ver

Boş verebildiğin kadar

Avukat

Sat

Gitsin

Kaç para verirlerse

Sat

Bu aşkı

Bak başa bela

Kim alır

De me bana

Sizin eskilerinizi

Hiç kimse

Almasa da

Ben alırım yine

Yeniden

Eskisi yenidir

Hep yenisinden

Bela olsa da başa

Avukat

Mahkeme arama

Boşuna

Ne hakimi olur

Bu davanın

Ne de savcılık bir vakadır sevdalar

Ne uvertürü vardır

Ne de uyak redifi

Uşşak makamından bir şarkıdır

Belki

Tadı sende gizli

Gizi

Bir sığırcık sürüsünden

Savrulan

Küçücük bir tüy tanesinde

Son

Sonsuz

Sonsuzluk

Sonsuzluktan öte

Çok öte

AYRILIK / Kamil Baki

Hiçbir ayrılık neşter

Siz olmuyor

Sanma

Muktedir değil canda

İnan ayrılık

Sürüngen

Sürün

Sür gitsin diyemez

Sin kaflı olursun o kadar

Sıhhiye bir semt

Olmalı şimdi sadece

Ayrılık

Ayrı

Ayır

A!  yıramazsın teninden gül-

Me

Nişadır

Şu

Sersefil yaraya

Rus ruleti

Bir bana

Bir bana

Bir parça belki

Hem bir bana

Hem bir sana

Sıyırmak ayrı

Sıyrık ayrı tende

Bedende

Bende

Burjuva,dır

Yer

İçer

Saçar

Ayrı ayrılık

Ayaz saki

Zamanda şimdi

Yüzüne yüzüne

Vuruyor

Ayrımsız

Birinci tekil kişide

EYVAH EYVAH / Kamil Baki

Ben
''biz'' oldu mu
Bil ki
Aşk
bacayı çoktan sarmıştır

Sen
''siz'' oldu mu
Bil ki
aşk defteri kapanalı
bir hayli olmuştur

Seni, boş ver
''siz'' de
kalmadıysa
eğer

Eyvah eyvah

Daha da kötüsünü
görüp
yaşamamak adına

Hiç konuşmadan
''vedalaşmak''
en hayırlısıdır.

SEN VE BEN / Kamil Baki

Hayatımda
her şeyi
kurşun kalemle yazdım defterime

Belki bir gün
silmek durumunda kalırım diye

Bir tek senin adını
mürekkepli kalemle yazdım
o deftere

Yazılması ne kadar zorsa
silinmesi de 
o kadar zor olsun diye

D.E.Ğ.İ.L.S.İ.N.İ.Z / Kamil Baki

İğreniyorum sizden
İğreniyorum sizin uygarlığınızdan

Siz insansanız
Ben insan değilim

Eğer ben insansam
Siz
Kesinlikle
İnsan 
D.E.Ğ.İ.L.S.İ.N.İ.Z

BİR MENDİL GİBİ

Hayat seni ne kadar da ciddiye almışız meğer...

Şimdi anlıyorum ki

Seninle ilişkimiz
Sadece
Bir gecelikmiş

BEN BÖYLEYİM İŞTE / Kamil Baki

Bazı insanlar
Gün gün
Küçülür
Gider
Hayatımdan

Bazı insanlar
Gün gün
Yücelir
Kurulur
Yüreğimdeki baş köşeye

Yapacak bir şey yok
Ben böyleyim işte

BEN VE BEN / Kamil Baki

Bazen yağmur yerine taş yağar avuçlarına gökyüzünden
Kırılırsın sırılsıklam
Her yer taş
Her taşın altı dal
Her taşın altı yaprak

Bilmediğin bir gül bahçesinde
Dikenler saplanır
Gonca gülüne
Dağılır
Savrulursun günden geceye
Geceden
sabaha

Dal kırık
Bahçe tarumar

Sabah olur
Güneş doğar
Her zaman doğduğu yerden

Taşlı da olsa
Tarlan
Kırık da olsa dalın
Yine de
Bir yağmur beklersin
Göklerden

Bilirsin ki
Güneşin altı toprak
Toprağın üstü yağmur

MEMLEKET HALLERİ / Kamil Baki

Tuhafla işin yoksa

Sence tuhaftır
-Duruma göre tartışmalı olsa da-

Sen tuhafsan
Normalden normaldir
Tuhaf

Ancak tuhaf
Kime göre tuhaf
Kime göre normal

En iyisi
Pek de
Kafanı yorma

Normalse normaldir

Tuhafsa tuhaftır

BİRAZ GERÇEK / Kamil Baki

Sordun mu

!..

Bir şeyi merak ediyorsan
sormak gerek

Sormadan 
gerçeği öğrenmek
mümkün değil

Tabi
o da
doğruyu söylerse...

EY İNSANOĞLU / Kamil Baki

Herkes
bir şeyleri sever

Kimi parayı 
kimi arabayı
veya
bu dünyanın
şaşalı
ihtişamlı
hoş mu hoş bir nimetini

Haklıdır
insancık
haklıdır

Çünkü gelip geçici
şu güzelim dünya

Gözünün gördüğü
budur
Aklının buyurduğu
bu

Ey insanoğlu
çoğu zaman
unuttuğun
bir de yürek yok mu
bedeninde

Her şeyin var aslında
her şeyin

bazen
gözünü
kör edecek kadar
çok 
ya da büyük

ama
''eksik değil misin böyle
sor bir bakalım kendine
cansız, canansız, sevgisiz...''

UMUT / Kamil Baki

Hayat önce 
Verdi verdi
Verdi

Sonra bize 
Hiç mi hiç sormadan

Bir bir  geri aldı
her şeyi

Şimdi
Hesap zamanı

Aldım
Verdim
Aldım
Verdim

Hesap tamam

Hesap hanemizde
Bir tek kalem kaldı
görülmeyen

''Umut''

O da
Sanırım 
Şu eski hesaptan
Kaldı bize 
küçük bir yadigar 

YALANSIN DÜNYA / Kamil Baki

BİR GÜN / Kamil Baki

ÇOCUKLAR / Kamil Baki

kim ne derse desin
dokuz 
sekizden büyük değildir

çocukları da
leylekler getirmez

çocuklar
her zaman
ve 
her çağda
tartışmasız 
insandır

ve 
bu
bir varsayım
olarak
geçemez 
hiçbir biyoloji kitabında


leyleklerin getirmediği 
o çocuklar
birilerinin elinde
bir gün
ya canavar
ya melek olur

işte bu yüzden de
çocuklar
matematiksel bir işlemin
tek
ve 
değişmez bir sonucu
sanılan
dokuz sekizden büyüktür
ilkesine
aykırıdır

SEV-E-BİLSEYDİM / Kamil Baki

Sev-
diğim kadar sevil-
dim

Keşke
Daha çok sev-e-
bilseydim...

SEN / Kamil Baki

Pek yakında
Hayal kurmayı da yasaklarlarsa
insanlara
Şaşırmayın sakın

Düşünme...
Hayal kurma...
Mutlu olma...

Oldu olacak
ölelim bari 

''Haşa, 
henüz değil
daha çok işimiz var 
seninle
ve 
senin gibilerle

Görmüyor musun
Anlamıyor musun
Bizim yaşamamız için
Sen çok çalışmalı
çok üretmelisin

İnan ki
sana
O kadar çok
ihtiyacımız var ki
Anlatamam

Sonra,
ölebilirsin
huzurla
Benim 
canım 
kardeşim''

SEVSEYDİ / Kamil Baki

Ben sevdim
O beni sevmedi

Sevseydi ne olurdu
bilmem

Belki
Şu güzelim sevgiye
yazık olurdu...

İlhan Berk

AYSEL GİT BAŞIMDAN / Atilla İhan

Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...

SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ? / Cemal Süreya

Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

SEVGİNİN HALLERİ / Kamil Baki

ismin

hallerini

biliyorum

yalın hali

i hali

e hali

de hali

den hali

ama

sevginin kaç hali var

onu

tam olarak bilmiyorum

bir tek

bildiğim

''somut hali''

onu da
çok görmüyorum
dostlarıma

şu üç günlük dünyada...

BEN AYDINLIK BİR ŞEHRİN ÇOCUĞUYUM ARTIK / Kamil BAKİ

Ağlama annem

Ağlama

Eski bir şehrin

Karanlık, 
kuytu bir sokağında

Çıkmış karşıma

O, aşağılık çakallar

Hepsi korkak

Hepsi aç

Şöyle afili bir yıldız

Kapmak umuduyla

Tenimden, bedenimden

Saldırmışlar üstüme

Her biri 
bir yandan

Vurmuşlar

Odunla

Vurmuşlar kalasla

Analarından

Bacalarından

Karılarından, çocuklarından

En önemlisi

Suratlarına taktıkları

İnsanlık suretinden utanmadan

Ağlama annem

Ağlama

Sen de bilir

Ve söylersin ki

Cesur yürekler

Ne korkar ölümden

Ne de vazgeçer 
aydınlık yarınlardan

Canım annem,

 güzel annem

Üzülme

Ağlama sakın

Kaygılanma asla

Burası Eskişehir

Burası

Memleket

Çıksa da içinden

Üç beş leş kargası

Üç beş çıyan

Gerisi can

Gerisi insan

Gerisi

Senin yüreğin kadar sıcak

Koskoca bir vatan